Karımı ne kadar sakinleştirmeye çalışsam da “öldürecem o orospuyu” diyor başkabir şey demiyordu. Sonradan öğrendiğime göre kadıncağız karımdan özür dilemişhatta karım kendisine bir taraftan hakaret ederken o kendi çiçeklerinden engüzelini kırılan çiçeğin yerine koymuş ama nafile, bizimki coşmuş bir kere.Zaten çok asabidir, bu yüzden çok kavgalarımız olmuştur.
Seyahatten döndüğümden sabahın beşiydi ve arabamı her zamanki gibi binanınönündeki park yerine çektim. Eve geldiğimde karım beni karşıladığı andanitibaren komşunun kendisine yaptıklarını anlatmaya başladı, o kadar hararetleanlatıyordu ki 2-3 dakika bile dinlemeden yorulmuştum. Sonra konuşuruz dedim veyattım. Saat 11 gibi karım kahvaltı hazırlamış beni kaldırdı. Duş alıp evdençıkmam 12’yi buldu. Bu sırada devamlı karım olayları anlatıyordu. Ancak benanlattıklarından kadıncağızın özür dilediğini, hatasını telafi için çok dahadeğerli bir çiçeği yerine koyduğunu, olayı karımın büyüttüğünü anlamıştım. Ama“Sen merak etme karıcığım her şey yoluna girer” gibi geçiştirici sözlersöylüyordum.
Arabamın yanına indiğimde tam arkama bir BMV’nin park ettiğini ve benim çıkışımıkapattığını gördüm. Bu arada benim araba da Honda Civic. Arabanın camına konankağıtta 27 numaradayım yazıyordu. Oda ne… 27 numara karşımızdaki daire.. yanikarımın düşmanı .. diye şaşkın şaşkın 27 numaranın ziline bastım. Diafondan birbayan “Kim o” dedi, ben de “BMV sizin mi, arkamı kapatmış dedim”. Bizim komşu“evet hemen geliyorum” derken kendini tutamadı ve bastı kahkahayı. Tabi benbozulmuştum, zaten acelem vardı, hem arabamın arkasını kapatıyor hem de pişkinpişkin gülüyordu. Şimdi, karımla kavgasını yorumlarken bu hatuna acıdığım içinkendime kızıyordum. Hem neden bana gülmüştüki, böylelerine iyi bir dersvermeliydi. Bu düşünce ve sinirle ellerimi sallarken arabamın anahtarı elimdenkurtulup ızgaraların arasına düşmezmi, sinirden kudurmak üzereydim. Hırslaızgaralara yapıştım ama yerinden oynamıyordu. Derinliği 1,5 metre vardı ve benimanahtarlar hafiften akan çamurun arasından bana bakıyordu. Ben eğilmiş anahtarlar ve ızgara ile uğraşırken diyafondaki kahkaha yinearkamda patlamıştı. Bizim komşu “sadece arabanın değil sizin arkanızı dakapatılması gerekiyor” gibi bir şeyler söylüyor bu arada da gülme kırizigeçiriyordu. Ben eğilip ızgaralarla uğraşırken tişörtümden sırtım yarıya kadaraçılmıştı. Sinirle geriye döndüğümde karşılaştığım manzara beni oldukçaetkiledi. Karşımda esmer uzun saçlı 175 boylarında kelimenin tam anlamıyla efetgibi bir bayan duruyordu. O da bir an sustu ve özür dilemeye başladı, “kusurabakmayın önce arabamın arkasını kapatmışsınız deyince aklıma bir şey geldigüldüm, aşağı inince de sizin arkanız açılmıştı, kendimi tutamadım” derken yinegülmeye başladı. Ben de gülmemek için kendimi tutarken aklıma anahtarlarımgeldi. “İyi ama sizin yüzünüzden anahtarlarımı düşürdüm, şimdi ne yapacağım”dedim. “Onu çıkarttırırız, gideceğiniz yere de ben bırakayım” dedi. Çaresizkabul ettim. Önemli bir teklifi 1 saat içersinde elden vermem gerekiyordu. Ama son anda teklif mektubunun arabamda olduğunu hatırladım, tek çarevardı, işyerine gidip yeniden yazdırmak ve yetiştirmek.. İkimiz birden panikolduk, uzatmayayım bu işlemleri yetiştirdik. Bu arada komşumun adının Zeynepolduğunu ve bir turizm şirketi sahibi olduğunu öğrendim. Tabi o da benim karşıkomşusu olduğumu öğrendi. Ben ondan karım adına, o benden bütün olanlar içinözür diliyordu. Ancak karıma çok bozulmuştu. Kendisine defalarca orospu demişti.
Uzatmayayım biz o günün akşam yemeğinde de beraberdik ve espiriler bibiri ardınapatlıyordu, bulunduğumuz ortam müzikli ve romantik bir ortamdı. Ben de Zeynep tegülmekten yorgun düşmüşçesine birden bire sustuk. Bakışlarımız sankikilitlenmişti. Sadece birbirimize bakıyor ve sanki şiirler okuyorduk. Zeynepdayanılmaz derecede güzeldi, ve ortamın loş ışıkları sanki ona ikinci bir makyajyapıyordu. Bu büyülü dakikaları aptal garsonun “tatlıda istermisiniz” sözübozdu. Aynı anda ben “evet” Zeynep “hayır” dedi, sonra ben “hayır” o “evet”derken biz yine bastık kahkahayı. Sonra ikimizde tavuk göğsü siparişi verdik. Buarada yine espiriler ve gülüşmeler devam ediyordu. Siparişlerimiz geldiğindebenim aklıma şeytanca bir espiri gelmişti. Tavuk göğsünü tattım ve “hımm benim çok tatlıymış, eminim benim göğsüm seninkinden daha tatlıdır” dedim, tabizeynepte hemen atıldı “yaa beniki daha tatlıdır” derken ben kahkahayı bastım.Tabi o da tongaya düşmüştü önce utandı sonra oda gülmeye başladı. Daha sonra birbirimizin tabağından tadarken biz yine “hımm seninkidegerçekten tatlıymış” “yok seninkide baya tatlıymış” gibi espiriler yapıyorduk.Zeyenebin “seninkide çok tatlıymış” derken kaşığı anlamlı bir şekilde yalamasıbeni iyice delirtmişti. Tam zamanıydı onu dansa kaldırmalıydım, hiç sormadımelinden tuttuğum gibi hadi dans edelim dedim. Elindeki kaşığı zor bıraktımasaya. Derken biz dans etmeye başladık, ancak ben dans etmiyor sankisevişiyordum. Zeynebin ilk kez elini tutmuştum, eli yumuşacıktı, müthiş birkokusu vardı, beli incecikti. Göğüs ölçüleri biraz fazla olmalıydı, oldukçaçıkıntı yapıyordu, ama dimdikti. Dansın hemen başında Zeynep iki eliyle omzumdantutmaya ben de iki elimel belinden tutmaya ve bu şekilde dans etmeye başladık.
Daha sonra vücutlarımız ister istemez yaklaşmaya başladı, nefesi nefesimekarışıyor, kısa ve kesik kelimelerle birbirimize bir şeyler söylüyorduk. Birazsonra bizim tutmalarımız sarılmaya dönüşmüştü, Zeynep benim başımı d!öndürmüştü. O da benden farklı değildi, adeta nefesi kesilmişti. Konuşamıyor,konuşmaya çalışıyor yarım kalıyordu. Bana, “neden susuyorsun” dedi. Bütüncesaretimi toplayarak “güzelliğinin karşısında dilim tutuldu” ne yapacağımışaşırdım derken kolları boynuma daha bir sarılmıştı. Aynı anda bende beliniokşuyordum. Kontrolden çıkmış bedenimiz dudaklarda birbiriyle buluştu ve bizetrafımızdakileri umursamadan delice öpüşüyorduk.. O kadar şehvetle ve deliceöpüşüyorduk ki neredeyse boşalacaktım. Birden aklım başıma geldi, etrafımabaktım ama kimsenin umurunda değildi. Zeynep te sanki utanmıştı birden, “hadioturalım” dedi. Daha sonra hesabı isteyip kalktık. Araba ile eve doğru giderkençok karışık bir durumdaydım. Zeynep birden firene bastı ve kenara çekti. Sonrabirdenbire birbirimize yumulduk, ama burası hiç uygun değildi. Zeynep yenidenarabayı hareket ettirdi amam yön değiştirmişti, az sonra zeynep’in ofisindeidik. Daha kapıyı kilitler kilitlemez birbirimize saldırdık. İkimizde öpüşmüyor adeta birbirimizi yiyorduk. Zeynepin göğisleri vücudumadeğdikçe beni deli ediyordu, biz öpüşürken onlar yana fırtıyordu.. Bir taraftanellerimle salarını, omuzlarını, ve kalçalarını okşuyor ve poposundan kendimedoğru bastırıyordum. Benimki kazık gibi olmuş pantalonum çadır gibi olmuştu. Bizöpüşürken elbisesine rağmen aşağıda o da boş durmuyor zeynepin bacaklarınınarasıda bir şeyler arıyordu. Sonra bir ara Zeynep benimkini tuttu ve hedefineyani kadınlığına sürtmeye başladı. Benimki pantalonun içinde onun da elbisesiolduğu halde ilk buluşma çok heyecanlı olmuştu. Sonra onu koltuğa yatırdım, oana kadar çok hırçın davrandığımı düşünerek nazikçe yüzünü ve saçarını okşamayabaşladım. Zeynep hareketsiz bir şekilde yatıyordu, her şeyi bana bırakmıştı.Yavaş yavaş göğüslerine doğru indim, elbisesinin üzerinden sertliklerianlaşılıyordu. Daha sonra onu tamamen soydum, her parça elbisesini çıkartırkendudağına bir öpücük konduruyor, ve onayını alıyordm. Zeynep sadece gözlerimin içine bakıyor ve her şeyi bana yaptırıyordu. En son kırmızıkilotu ve sütyeni kalmıştı. Sütyeni memelerini zor tutuyordu, her an arasındanfışkıracakmış gibi duruyorlardı. Dayanamıyordum artık, sütyenini çıkartırkenkalp atışım sanırım 150 falan olmuştu. Memelerinin güzelliği diriliği beni delietmeye yetmişti. Öpmüyor adeta ısırıyordum, Zeynep yine konuşmuyor ancak “ıhhhh”sesleri ile aldığı zevki ilan ediyordu. Memelerinden aşağılara inmeye başladım.Göben çukuruna gelince yine durakladım, çünkü zeynepin buradan çok hoşlandığınıkeşfetmiştim. “ıhhh” sesleri “ahhh ahhhh” seslerine dönüşmüştü. Göbek çukurunuyaladıkça Zeynep havalara çıkıyordu. Sonra biraz daha aşağı indiğimde o mükemmelmanzara ile karşılaştım. Kırmızı kiotu kadınlığını kapatıyor kenarlarındansadece traşsız kadınlığı görünüyordu.. O kadar yakışmıştıki kilotu çıkartmayakıyamadım önce üzerinden okşamaya başladım. Çok tahrik edici görüntüsü vardı.Elimle kilotun altına küçük ziyaretler yaparken baldırlarını yalıyor ve zeynepi bulutlarda gezdiriyordum. Tabi beraberdik.Parmaklarım kilitorisine değdiğinde Zeynep şiddetli bir “ahhh”daha çekti, artıkkendini kontrol edemiyordu, parmaklarımı her hareketinde kalçalarını havayaatıyor inleyerek yere indiriyordu. Gittikçe bu hareketler kasılmaya dönüştü vehaykırarak boşaldı. Daha bitmemişti, ani bir hareketle kilotunu çıkarttım vebacaklarının arasında yerimi aldım, zeynepi delirtmeye kararlıydım. Daha ben işebaşlamadan gözleri irileşmiş yüzü değişik bir hal almıştı, kilitorisini baş veişaret parmağımla tutup dilimle küçük darbeler atmaya başladığımda artık sesihomurtuya dönüşmüştü. Bu ses tonu bile beni deli etmeye yetiyordu. Ona zevkverdikçe daha fazla zevk alyor ve dil darbelerimi daha da arttırıyordum.Çok sürmeden Zeynepin kasılmaları tekrar arttı ve haykırarak boşalmaya başladı.Bu arada saçlarımdan tutarak başımı bastırıyordu. Bunu refleks olarakyaptığından adeta saçlarımı yoluyordu.
Sonra birden ayağa fırladı ve benide kaldırdı. Şimdi roller değişmişti ve o benisoymaya başlamıştı. Kilotum kalana kadar soydu beni aynı koltuğa beni yatırdı,şimdide ben her şeyi ona bırakmıştım. Önce dudaklarımdan başladı öpmeye, sonraboynuma oradan göğüslerime. Bu arada eliyle kilotumun üzerinden penisimiokşuyordu. Daha henüz yumuşacık eli penisime değmemişti.Sabırsızlık heyecanımıdaha da attırmıştı. Omuz başlarıma işleriyle masaj yaparken birden elinkilotumun içine soktu, ilk defa eli değdiğinde içim bir tuhaf oldu. Zeyneppenisimi okşarken ben de kendimi bırakmış ve “ıhhh” sesleri çıkartmayabaşlamıştırm. Yavaş yavaş aşağılara doğru indi ve kilotumla birlikte penisimiısırmaya başladı, diş darbeleri acıtmıyor heyecanımı doruklara çıkartıyordu.Aklımda hep penisimi ağzıma alacağı an vardı. Birden ani bir hareketle kilotumuçıkarttı. Bir süre penisimi seyrettikten sonra başına öpücükler kondurmayabaşladı. Az sonra penisim zeynepin sıcacık ağzındaydı. Evli olmama rağmen oral sex hiç yaşamamıştım. Bütün bedenimle havalandığımı zannettim. O kadarçok zevk alıyordum ki daha ilk gidiş gelişte boşalacaktım. Kendimi tutmamarağmen bir süre sonra zeynebin ağzına patladım. Ancak zeynepte hiçbir değişiklikolmamıştı. Aynı iştahla gidip geliyordu. Hatta benim boşalmam onuda çolgınaçevirmiş daha da hızlanarak penisimi emmeye devam ediyordu. Bir damla bilemenimi boşa gidermedikten sonra yine ani bir hareketle üzerime çıktı, penisimiyerine hizaladı ve üzerine oturdu. Zeynebin içersi ateş gibi yanıyordu vedaracıktı. Üzerimde o kadar hızlı kalkıp oturuyorduki kalçalarının baldırımavurduğunda çıkarttığı ses ile haykırırken çıkarttığı sesi birileri duyacak diyekorkmuştum. Biraz sonra koltuktan aşağı düştük ve bazen o altta bazen ben müthişbir tempoyla sevişmeye başladık. Denemediğimiz pozisyon kalmadı içine herboşalmamda zeyenp deliler gibi bağırıyor zevk çığlıkları atıyordu. Ben de Zeynepte defalarca boşaldık. Bu şekilde 4- saat seviştikten sonra aklıma saat geldi. Bir baktım saat gecenin ikisi olmuştu.. Eşime nasıl biryalan uyduracağımı düşünerek toparlanmaya başladık. Eşimin son günlerdeki enbüyük düşmanı ile yaşadıklarımıza inanamıyordum. İşin garibi hayatımda hiç bukadar zevk almamıştım, ayrıcada sanırım eşime bu kadar fazla zevk te vermemiştim.
Zeyneple eve yakın bir yere kadar gittik, o arabası ile ben de az sonra birtaksiye binip eve döndük.. Eşim çoktan uyumuştu, sırtından sarılıp yatarkennerede kaldığımı sordu bende eski bir arkadaşımla kaşılaştığımı onu yemeğegötürmek zorunda kaldığımı söyledim. Bu ilk yalanımdı ancak son yalanım olupolmayacağı konusunda emin değilim. Bakalım zaman ne gösterecek.